İstanbul’un silueti, son çeyrek asırda yaşanan inşaat ve gayrimenkul devrimi ile köklü bir değişim geçirmiştir. Maslak’tan Ataşehir’e, Levent’ten Kartal’a kadar uzanan gökdelenler, plazalar ve cam kaplı devasa yapılar, şehrimizin modern yüzünü temsil etmektedir. Bu dikey büyüme, sadece mimari bir estetik değişimi değil, aynı zamanda bina yönetimi ve bakım operasyonlarında da devasa bir zorluğu beraberinde getirmiştir: Dış cephe temizliği ve bakımı.

Güntem Temizlik olarak yıllardır sektörün tam kalbinde edindiğimiz tecrübeler ve saha verileri, geleneksel temizlik yöntemlerinin—yani iskele kurulumu, vinç kiralama veya endüstriyel dağcılık (iple erişim)—artık günümüzün hız, güvenlik ve maliyet beklentilerini karşılamakta zorlandığını, hatta sürdürülemez hale geldiğini göstermektedir.

Gayrimenkul yöneticileri, tesis müdürleri ve bina sahipleri için bakım maliyetleri, işletme bütçelerinin (OPEX) en büyük kalemlerinden birini oluşturmaktadır. Geleneksel yöntemlerin getirdiği ağır lojistik yükler, yüksek insan gücü maliyetleri ve iş güvenliği riskleri, metrekare başına düşen temizlik maliyetlerini yukarı çekmektedir. İşte bu noktada, teknolojinin bize sunduğu en büyük yenilik olan drone ile dış cephe temizliği, tesis yönetiminde bir paradigma değişimi yaratmaktadır. Bu sadece bir temizlik aracı değişikliği değil, bakım süreçlerinin dijitalleşmesi ve otomasyona geçişidir.

Drone ile yüksek bina dış cephe temizliği hizmetleri: Güntem Temizlik
Drone ile yüksek bina dış cephe temizliği hizmetleri: Güntem Temizlik

Bu kapsamlı araştırma raporunda, bir temizlik şirketi perspektifinden, drone teknolojisinin ticari gayrimenkul yöneticilerine sunduğu maliyet avantajlarını, sadece faturaya yansıyan rakamlarla değil, iş güvenliği risklerinin eliminasyonu, zaman tasarrufu, operasyonel süreklilik ve cephe ömrünün uzatılması gibi “görünmeyen maliyet kalemleri” üzerinden de en ince detayına kadar analiz edeceğiz.

Amacımız, “Drone ile temizlik maliyet avantajı sağlar mı?” sorusuna, veriye dayalı, şeffaf, hukuki dayanakları olan ve sektör gerçekleriyle örtüşen, tartışmasız bir “Evet” yanıtının altını doldurmaktır. Bu rapor, İstanbul’un rüzgarlı tepelerindeki plazalardan sahil şeridindeki tuz korozyonuna maruz kalan rezidanslara kadar geniş bir yelpazede, drone teknolojisinin nasıl bir finansal ve operasyonel kalkan oluşturduğunu ortaya koyacaktır.

Bölüm 1: İstanbul’un Mimari Dönüşümü ve Geleneksel Bakımın Çıkmazı

İstanbul’daki yüksek binalar listesine ve yapı stoğuna baktığımızda, şehrin sadece yatayda değil, dikeyde de ne kadar karmaşıklaştığını görmekteyiz. 1987 yılında tamamlanan Mertim (52 kat) gibi öncü yapılardan, 2011 yılında tamamlanan İstanbul Sapphire (54 kat) ve sonrasındaki Spine Tower, Skyland gibi devasa projelere kadar, yapıların yüksekliği ve geometrisi sürekli evrim geçirmiştir. Bu mimari harikalar, şehrin prestijini artırırken, bakım süreçlerini de içinden çıkılmaz bir hale getirmiştir.

1.1. Geleneksel Yöntemlerin Lojistik ve Finansal Yükü

Drone ile İstanbul dış cephe cam temizliği hizmetleri: Güntem
Drone ile İstanbul dış cephe cam temizliği hizmetleri: Güntem

Bir gökdelenin veya geniş cepheli bir plazanın temizlenmesi, geleneksel yöntemlerle ele alındığında devasa bir şantiye kurulumunu andırır. Bu süreçteki maliyet kalemleri genellikle “görünen” ve “görünmeyen” olarak ikiye ayrılır. Görünen maliyetler doğrudan faturaya yansıyan işçilik ve ekipman kiralarıdır; ancak görünmeyen maliyetler, bina yönetiminin omzuna binen riskler ve zaman kayıplarıdır.

Geleneksel temizlik yöntemlerinin en büyük handikabı, erişim için gereken ağır ekipmanlardır. 10 katlı veya daha yüksek bir bina için gereken iskele kurulumu, cephe asansörleri veya “Spider” (örümcek) vinçlerin kiralanması, toplam dış cephe cam temizliği bütçesinin aslan payını oluşturur. Sektör araştırmaları ve bizim saha deneyimlerimiz, iskele ve asansör kiralamalarının haftalık binlerce dolara (veya güncel kurla çok yüksek TL meblağlara) mal olabileceğini göstermektedir.

Bu ekipmanların sadece kirası değil, nakliyesi, binanın önüne getirilmesi, kurulması, güvenlik testlerinden geçirilmesi ve iş bitiminde sökülmesi de ciddi birer maliyet ve zaman kaybı kalemidir.

Özellikle Şişli, Mecidiyeköy veya Kadıköy gibi trafiğin ve yaya akışının 24 saat durmadığı bölgelerde, bu operasyonlar daha da karmaşıklaşır. Bir vinç kurulumu için cadde veya sokak kapatma izinleri almak, belediyelere işgaliye harçları ödemek ve trafik zabıtası ile koordinasyon sağlamak gerekir. Bu süreçler hem bürokratik bir yük yaratır hem de öngörülemeyen harcamalara kapı aralar. Bina önündeki otopark alanlarının vinçler tarafından işgal edilmesi ise kiracı memnuniyetsizliği gibi dolaylı bir maliyet yaratır.

1.2. İşgücü Yoğun Operasyonların Maliyeti

Geleneksel yöntemler doğası gereği emek yoğundur. Bir plazayı temizlemek için 4-5 kişilik bir endüstriyel dağcı ekibine veya sepetli vinç operatörlerine ihtiyaç duyulur. İşgücü maliyetleri, saatlik ücretler üzerinden hesaplandığında, projenin süresi uzadıkça katlanarak artar. Dağcıların iplerini kurması (rigging), her inişten sonra tekrar yukarı çıkıp hatlarını değiştirmesi, hava şartlarına göre çalışmaya ara vermesi gibi durumlar, “ölü zaman” yaratır. Ancak bu ölü zamanlarda da personel maliyeti işlemeye devam eder.

Drone teknolojisi ise bu denklemi kökünden değiştirir. Drone ile temizlikte, binlerce metrekarelik alanı yönetmek için genellikle bir sertifikalı pilot ve bir yer destek personeli yeterlidir. Daha az insan gücü ile daha çok iş yapılması, birim maliyetleri dramatik şekilde düşürür. Bu, sadece personel maaşından tasarruf değil, aynı zamanda yemek, ulaşım, SGK primleri ve operasyonel yönetim giderlerinden de tasarruf anlamına gelir.

Bölüm 2: Maliyet Yapılarının Karşılaştırmalı Analizi ve ROI

Bir tesis yöneticisi için dış cephe temizliği kararı verilirken en önemli faktör, yatırımın geri dönüşü (ROI) ve toplam sahip olma maliyetidir. Güntem Temizlik olarak, müşterilerimize sunduğumuz tekliflerde drone teknolojisinin neden daha ekonomik olduğunu şeffaf bir şekilde açıklarken, maliyet kalemlerini kalem kalem karşılaştırmaktayız.

2.1. Doğrudan Maliyet Karşılaştırması

Sektör verileri, geleneksel bir temizlik projesinin maliyetinin yaklaşık %30-%50’sinin erişim ekipmanlarına (vinç, iskele) harcandığını göstermektedir. Drone teknolojisi, bu kalemi tamamen ortadan kaldırır.

Maliyet KalemiGeleneksel Yöntem (İskele/Dağcı/Vinç)Drone ile Temizlik (Güntem Çözümü)Tasarruf Mekanizması ve Oranı
Ekipman KiralamaÇok Yüksek (Vinç, İskele, Platform kiraları haftalık $1.000-$5.000+ olabilir)Sıfır (Drone ve yer istasyonu şirket envanteridir)%100 Tasarruf. Kiralama, nakliye ve kurulum bedeli yok.
İşçilik SüresiHaftalar/Aylar (10-20 iş günü)Günler/Saatler (1-3 iş günü)%70 – %80 Zaman Tasarrufu. Hız, doğrudan işçilik maliyetini düşürür.
Personel SayısıKalabalık Ekipler (3-6 Kişi: Dağcılar, güvenlikçi, yer personeli)Minimal Ekip (2 Kişi: Pilot ve Gözlemci)%50 – %60 İşgücü Tasarrufu. Daha az personel, daha az koordinasyon gideri.
Sigorta Risk PrimiÇok Yüksek (Yüksekte Çalışma sınıfı, kaza riski yüksek)Düşük (Yerden Kontrol, risk minimizasyonu)Önemli Ölçüde Düşer. Sigorta şirketleri risksiz yöntemi daha düşük primler.
İzin ve RuhsatlarGerekli (Sokak kapatma, belediye harçları, işgaliye)Genellikle Gerekmez (Hava sahası izni yeterlidir, sokak kapatılmaz)%100 Tasarruf. Bürokratik maliyet ve harç ödemesi yok.

Bu tablo, müşterilerimizin neden drone temizliğini tercih ettiğinde %30 ile %50 arasında doğrudan maliyet tasarrufu sağladığını net bir şekilde özetlemektedir. Güncel dış cephe temizliği fiyatları analiz edildiğinde, geleneksel yöntemlerde 10 katlı bir bina için $15.000-$30.000 arası bir bütçe gerekebilirken, drone ile bu rakamlar $8.000-$15.000 bandına çekilebilmektedir. TL bazında düşünüldüğünde, bu fark yüzbinlerce liraya tekabül edebilir.

2.2. Zamanın Nakde Dönüşümü: Hız ve Verimlilik

Drone ile hızlı ve güvenli dış cephe temizlik hizmetleri: Güntem Temizlik Şirketi
Drone ile hızlı ve güvenli dış cephe temizlik hizmetleri: Güntem Temizlik Şirketi

“Vakit nakittir” sözü, ticari gayrimenkul yönetiminde hiç olmadığı kadar geçerlidir. Bir temizlik projesinin uzaması, sadece temizlik faturasını değil, binanın operasyonel verimliliğini de etkiler. Geleneksel yöntemlerle temizlik, binanın etrafını haftalarca bir şantiye alanına çevirir. İskeleler manzarayı kapatır, vinçler gürültü yapar, çalışanlar camların önünde belirip durur. Bu durum, plazadaki ofis çalışanlarının dikkatini dağıtır, otellerde kalan misafirlerin konforunu bozar.

Drone teknolojisi, bu süreci radikal bir şekilde hızlandırır. Endüstriyel araştırmalar ve kendi verilerimiz, drone ile cam temizliği‘nin geleneksel yöntemlere göre 5 kat daha hızlı olduğunu kanıtlamaktadır. Örneğin, Maslak bölgesindeki 35 katlı Maslak No/1 gibi bir ofis binasının geleneksel dağcı ekibiyle temizlenmesi, hava şartları da hesaba katıldığında 2-3 hafta sürebilir. Aynı bina, drone filosu ile 2-3 gün içinde tamamen temizlenebilir. Bu hız, şu avantajları beraberinde getirir:

  • Daha Sık Temizlik İmkanı: Düşük maliyet ve yüksek hız, binanın yılda bir yerine iki veya üç kez temizlenmesine olanak tanır. Bu da binanın her zaman “ilk günkü gibi” görünmesini sağlar ve marka değerini artırır.

  • Minimum Operasyonel Kesinti: Temizlik işlemi hafta sonuna sığdırılabilir, böylece hafta içi yoğun iş temposunda binada hiçbir temizlik faaliyeti görülmez.

Bölüm 3: İş Güvenliği, Hukuki Sorumluluklar ve Risk Yönetimi

Maliyet analizi yaparken sadece faturayı değil, olası risklerin maliyetini, yani “Risk Sermayesini” de hesaba katmak gerekir. Yüksekte çalışma, iş kazası riskinin ve ölümcül sonuçların en yüksek olduğu alanlardan biridir. Türkiye’de yürürlükte olan 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, işverenlere ve bina yönetimlerine bu konuda çok ağır sorumluluklar yüklemektedir.

3.1. 6331 Sayılı Kanun ve İşveren Yükümlülükleri

6331 Sayılı Kanun’un 4. maddesi, işverenin çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu belirtir. Yüksekte çalışma yönetmelikleri gereği, seviye farkı bulunan ve düşme sonucu yaralanma ihtimali olan her alan “yüksekte çalışma” kabul edilir. Bu alanlarda çalışacak personelin özel eğitim alması, ekipmanlarının (kemer, halat, baret) standartlara uygun olması ve sürekli gözetim altında tutulması zorunludur.

Bir iş kazası durumunda, bina yönetimi “asıl işveren” veya “alt işveren” ilişkisi kapsamında müteselsilen sorumlu tutulabilir. Tazminat davaları, idari para cezaları ve hapis cezasına varan yaptırımlar, bina yönetimleri için devasa bir finansal risk oluşturur.

3.2. İnsanı Denklemden Çıkarmak: Sıfır Risk Politikası

Drone teknolojisi ile “insanı tehlikeli bölgeden tamamen çıkarıyoruz.” Bu, iş güvenliğinde ulaşılmak istenen en üst seviye önlemdir (Kaynağında yok etme). Geleneksel yöntemlerde (dağcı veya iskele), insan faktörü yerin 50, 100 veya 200 metre üzerinde, rüzgar ve hava koşullarıyla mücadele ederek fiziksel efor sarf eder. Düşme, halat kopması, sıcak çarpması, kalp krizi gibi riskler her zaman mevcuttur.

Drone operasyonlarında ise:

  • Yerden Yönetim: Operatörlerimiz (pilotlar), güvenli bir şekilde zeminde, konforlu bir alanda durarak drone’u yönetir. Kimse binadan sarkmaz, kimse iskeleye tırmanmaz.

  • Sıfır Kaza Riski: Yüksekten düşme riski, drone kullanımıyla matematiksel olarak %0’a indirilir. Bu durum, bina yönetimini olası iş kazası davalarından, manevi tazminat yüklerinden ve marka itibarının zedelenmesi riskinden %100 oranında korur. Sigorta şirketleri nezdinde de riskin düşmesi, bina yönetiminin mali mesuliyet sigorta primlerinin düşmesine yardımcı olabilir.

3.3. Teknolojik Güvenlik: Failsafe ve Batarya Mekanizmaları

Müşterilerimizden sıkça gelen “Ya drone düşerse?” sorusu, haklı bir endişedir. Ancak kullandığımız endüstriyel drone’lar, hobi cihazlarından çok farklı, çok katmanlı güvenlik sistemlerine sahiptir.

  • Batarya Failsafe Sistemleri: Drone’ların batarya yönetim sistemleri, voltaj seviyelerini milisaniye bazında takip eder. Eğer ana bataryanın voltajı kritik bir seviyenin (örneğin 10.5 voltun) altına düşerse veya kapasite %20’nin altına inerse, sistem otomatik olarak “Failsafe” moduna geçer. Bu modda drone, operatörün komutunu beklemeden, güvenli bir şekilde kalkış noktasına geri döner (RTH – Return to Home) veya bulunduğu yere kontrollü yumuşak iniş yapar. Bu, drone’un havada enerjisiz kalıp düşmesini engelleyen temel bir mekanizmadır.

  • GPS ve Konumlandırma: Gelişmiş GNSS (GPS, GLONASS, GALILEO) modülleri, drone’un konumunu santimetre hassasiyetinde tutar. Rüzgarlı havalarda bile drone, motorlarına anlık güç vererek sabit kalır. GPS sinyali kaybolsa bile, barometreler ve görsel sensörler devreye girerek uçuş güvenliğini sağlar.

  • Tethered (Kablolu) Sistem Güvenliği: Birçok operasyonumuzda drone’lar, yere bağlı bir hortum ve güç kablosu sistemiyle çalışır. Bu “tether” sistemi, drone’un kontrolsüzce uzaklaşmasını fiziksel olarak engellerken, sınırsız enerji sağlayarak batarya bitme riskini de ortadan kaldırır.

Bölüm 4: Temizlik Kalitesi, Kimyası ve Çevresel Etki

Drone ile verimli ve kalıcı dış cephe temizliği
Drone ile verimli ve kalıcı dış cephe temizliği

Maliyet avantajı sadece “ucuz iş yapmak” değildir; yapılan işin kalitesi ve kalıcılığı da maliyetin bir parçasıdır. Drone ile yapılan temizlik, teknolojinin getirdiği üstün kimyasal ve fiziksel yöntemler sayesinde, geleneksel yöntemlerden daha verimli ve kalıcı bir temizlik sağlar.

4.1. Deiyonize Saf Su (Pure Water) Teknolojisi

Saf su yöntemi ile drone dış cephe temizlik hizmetleri: Güntem Temizlik Şirketi
Saf su yöntemi ile drone dış cephe temizlik hizmetleri: Güntem Temizlik Şirketi

İstanbul’un şebeke suyu, kireç ve mineral bakımından zengindir. Geleneksel yöntemlerde, cam silindikten sonra “çekçek” ile suyun alınmasının sebebi, su kuruduğunda içindeki kirecin beyaz lekeler bırakmasıdır. Ancak drone ile temizlikte, %100 Saf Su (Deiyonize Su) teknolojisi kullanılır.

  • Lekesiz Kuruma: Şebeke suyu özel reçine filtrelerden geçirilerek TDS (Toplam Çözünmüş Katı) değeri sıfıra yaklaştırılır. İçinde mineral kalmayan bu su, “aç” su olarak adlandırılır ve kirleri mıknatıs gibi çeker. Durulama sonrası camda kalan su damlacıkları buharlaştığında, geriye hiçbir mineral kalıntısı (leke) bırakmaz. Bu sayede camlar kristal berraklığında kurur.

  • Statik Elektrik ve Kirlenme Geciktirme: Saf su, cam yüzeyindeki statik elektriği nötrler. Bu, havadaki toz ve partiküllerin cama yapışmasını zorlaştırır. Sonuç olarak, temizlenen camlar daha uzun süre temiz kalır. Temizlik periyodunun 3 aydan 4 aya çıkması bile yıllık bakım bütçesinde %25 tasarruf demektir.

4.2. Soft Wash (Yumuşak Yıkama) ve Korozyon Önleme

Özellikle Kartal, Maltepe veya Kadıköy gibi denize kıyısı olan ilçelerdeki binalarda, denizden gelen tuzlu su zerrecikleri (deniz spreyi), cephelerde klorür iyonu birikimine neden olur. Bu tuzlar, hem camlarda kalıcı leke yapar hem de metal kompozit panellerde ve betonarme donatılarda korozyona (paslanmaya) yol açar.

Geleneksel “basınçlı yıkama” (tazyikli su), bu tuzları temizlerken yüzeye zarar verebilir; derz dolgularını sökebilir, boyayı kaldırabilir. Güntem Temizlik olarak drone sistemlerimizde “Soft Wash” tekniği kullanıyoruz.

  • Kimyasal Temizlik: Düşük basınçlı su ile birlikte, biyolojik olarak parçalanabilir, yüzeye özel solüsyonlar püskürtülür. Bu solüsyonlar kiri, yosunu ve tuzu kimyasal olarak çözer.

  • Yüzey Koruması: Yüksek basıncın aşındırıcı etkisi olmadığı için bina cephesi korunur. Korozyon önleyici inhibitörler içeren temizlik maddeleri, özellikle metal aksamların ömrünü uzatır. Bu, uzun vadede binanın cephe yenileme (boya, kaplama değişimi) maliyetlerini öteleyerek devasa bir tasarruf (CAPEX tasarrufu) sağlar.

4.3. Gürültü Kirliliği ve Çevresel Konfor

Modern ofis plazalarında ve otellerde, “sessizlik” bir lükstür. Geleneksel temizlikte kullanılan dizel vinç motorları veya yüksek basınçlı yıkama makineleri, ciddi bir gürültü kirliliği (85-95 dB ve üzeri) yaratır. Bu gürültü, ofis çalışanlarının verimini düşürür, toplantıları böler.

Drone’lar ise, çalışma mesafesinde yaklaşık 65-75 desibel gürültü üretir. Bu seviye, normal bir karşılıklı konuşma sesi (60 dB) ile elektrikli süpürge (75 dB) arasındadır ve yoğun şehir trafiği gürültüsünün (85 dB) altındadır. Ofis camlarının ses yalıtımı da hesaba katıldığında, içerideki çalışanlar dışarıda bir temizlik olduğunu dahi fark etmeyebilir. Bu “sessiz operasyon” kabiliyeti, özellikle çağrı merkezleri, hastaneler veya lüks oteller için paha biçilemez bir avantajdır.

Bölüm 5: İstanbul’un Ticari Coğrafyası ve Bölgesel Çözümler

İstanbul, her semtiyle farklı bir mikro-iklime ve mimari dokuya sahiptir. Güntem Temizlik olarak, şehrin her iki yakasında, bölgenin ihtiyaçlarına özel çözümler üretiyoruz.

5.1. Avrupa Yakası: Rüzgar Tünelleri ve Plaza Vadisi

  • Levent – Maslak Hattı: Büyükdere Caddesi üzerindeki İş Kuleleri, Kanyon, veya 1987 yapımı Mertim (52 kat) gibi ikonik yapılar, birbirine yakın konumlandıkları için “rüzgar tüneli” etkisi yaratır. Geleneksel dağcıların bu rüzgarlı vadi içinde güvenli çalışması çok zordur; rüzgar hızı limitleri aşıldığında iş durur. Endüstriyel drone’larımız, güçlü motorları ve jiroskopik stabilizasyon sistemleri sayesinde, dağcıların çalışamadığı rüzgar limitlerinde bile (belirli güvenlik sınırları dahilinde) operasyona devam edebilir, iş takviminin aksamasını engeller.

  • Şişli ve Mecidiyeköy: Şişli Plaza (46 kat) veya Trump Towers gibi yoğun trafik aksındaki binalarda, vinç kurmak için yol kapatmak imkansıza yakındır. Drone’lar, binanın terasından veya güvenli bir iç avludan havalanarak, cadde trafiğini hiç etkilemeden cepheye ulaşır.

5.2. Anadolu Yakası: Yükselen Kuleler ve Deniz Etkisi

  • Ataşehir ve Finans Merkezi: Batı Ataşehir’deki Varyap Meridian (50 kat, 154 metre) veya Metropol İstanbul gibi projeler, sadece yüksek değil, aynı zamanda geometrik olarak çok karmaşıktır (burgu formlar, eğimli camlar). Geleneksel asansör sistemleri, düz cephelerde verimliyken, bu tür eğimli yüzeylere ulaşmakta yetersiz kalır. Drone’lar, 3 boyutlu hareket yeteneği ile bu karmaşık geometrilerin her noktasına, her açısına kolayca ulaşır ve “kör nokta” bırakmaz.

  • Kartal ve Maltepe Sahil Hattı: İstMarina, Anel Business Center (130 metre) gibi yapılar, denize sıfır konumdadır. Burada temel sorun tozlardan ziyade tuz korozyonudur. Drone ile yapılan sık ve ekonomik “tuz arındırma” yıkamaları, bu binaların cephe ömrünü yıllarca uzatır.

Bölüm 6: Güntem Temizlik ile Hizmet Süreci ve Şeffaflık

Drone ile temizlik hizmetimiz, teknolojik olduğu kadar şeffaf ve ölçülebilir bir süreçtir. Müşterilerimizle iş birliğimiz, hiçbir sürpriz maliyete yer bırakmayacak şekilde kurgulanmıştır.

  1. Ücretsiz Dijital Keşif: Binanızın konumu ve fotoğrafları üzerinden ön analiz yapılır. Gerekirse saha ekibimiz, binanın çevresel engellerini (ağaçlar, teller) ve drone kalkış noktalarını (LZ – Landing Zone) belirler.

  2. Veriye Dayalı Fiyatlandırma: Binanın cephe metrekaresi, kirlilik durumu (hafif, orta, yoğun, inşaat sonrası) ve erişim zorluğu parametrelerine göre şeffaf bir teklif sunulur. Kirlilik seviyesine göre metrekare fiyatları 20 TL’den başlayıp, kirliliğin yoğunluğuna göre 80 TL ve üzerine çıkabilir, ancak toplam tutar her zaman geleneksel yöntemlerin altındadır.

  3. Operasyon ve Güvenlik: Operasyon günü, sertifikalı pilotumuz ve gözlemcimiz (VO – Visual Observer) sahada yerini alır. Çevre güvenliği şeritleri çekilir. “Soft Wash” solüsyon tankları ve saf su üniteleri hazırlanır.

  4. Görsel Raporlama ve Kanıt: Temizlik öncesi ve sonrası, drone’un yüksek çözünürlüklü kameraları ile fotoğraflanır ve videoya alınır. Bu, sadece temizliğin kanıtı değil, aynı zamanda bina yönetimi için ücretsiz bir “cephe inspeksiyonu”dur. Camlardaki çatlaklar, fitil kopmaları veya dış cephe hasarları bu görüntülerle raporlanır.

Geleceğin Temizliği, Bugünün Tasarrufu

“Drone ile temizlik maliyet avantajı sağlar mı?” sorusunun cevabı, finansal veriler, iş güvenliği istatistikleri ve operasyonel verimlilik analizleri ışığında kesin bir EVETtir.

  • Ekonomiktir: İskele ve vinç kiralarını, kalabalık personel giderlerini ortadan kaldırır.

  • Hızlıdır: Günler süren işleri saatlere indirir, zamanı size geri verir.

  • Güvenlidir: İnsanı riskten uzaklaştırır, hukuki ve vicdani sorumluluklarınızı minimize eder.

  • Kalitelidir: Saf su teknolojisi ile camlarınız daha parlak, Soft Wash ile cepheniz daha uzun ömürlü olur.

Güntem Temizlik olarak, İstanbul’un her köşesinde rekabetçi çözümlerimiz ile hizmetinizdeyiz. Binalarınızın bakımını gökyüzünden gelen teknolojiyle buluşturun, hem bütçenizi hem de prestijinizi koruyun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hemen Arayabilirsiniz